Class 40 Akdeniz Trofesi CIC MED Channel Race ile başladı

27 Nisan Pazar saat 13:00 de oniki Class40 ekibi Akdenizde yapılan en uzun Class 40 yarışı için start aldılar.

Class 40 sınıf birliğinin Akdeniz trofesinde yer alan bu yarış, aynı zamanda senenin ilk yarışı. Toplamda 6 yarıştan oluşan Akdeniz trofesinde son yarış 18 Ekim’de düzenlenecek olan Middle Sea Race.

CIC MED Channel Race yarışı DUO (2 kaptan) olarak düzenleniyor. 24 kaptanın 22’si Fransız, biri İtalyan ve bir diğeri Alman. Bu da net bir şekilde Offshore yarışlarda neden Fransız kaptanların bu kadar başarılı olduğunu gösteren bir istatistik.

Yarışın rotası: Marsilya (Start), Calvi (Korsika) şamandırası dönülecek, Korsika-Sardunya arasındaki kanaldan geçerek (Bonifacio) güneyden Sardunya adası dönülecek ve son olarak Balereas-Mallorca adası dönülerek Marsilya’da son bulacak. Böylece kaptanlar 1.000 deniz mili üzerinde bir rotada yarışacaklar.

Çok düşük bir havada başlayan yarışta 2 tekne yarışı terk etti. Düşük havanın yarış boyunca parkura hakim olacağı göz önüne alınarak rota kısaltması yapıldı ve Bonifacio kanalından dönülerek Mallorca adasına gidilen yeni rota (yaklaşık 874 deniz mili) uygulandı.

Yarışı Ian LIPINSKI-FRA/Alberto BONA-ITA komutasındaki Credit Mutuel (#FRA 158) adlı tekne 4gün 23saat 21dakika ve 11saniye ile 1. bitirdi.

İkinciliği Mikaël MERGUI-FRA/Keni PIPEROL-FRA CENTRAKOR (#FRA 183) 5gün 0saat 14dakika ve 54saniye ile,

Üçüncülüğü Mathieu CLAVEAU-FRA /Victoire BERGER-FRA (kadın yelkenci) ile PRENDRE LA MER, AGIR POUR LA FORET (#FRA 89) teknesi 5gün 8saat 39dakika ve 13saniye ile aldı..

İlk iki sırayı yeni nesil (Scow type) Class40’ların aldığı yarışı üçüncü sırada bitiren tekne ise 2. nesil teknelerden. Ve bana göre yarışın en büyük süprizini gerçekleştirdi.

Offshore yarışları Solo/Duo olarak bütün dünyada çok popüler oldu. Türkiye’de de artık bu tür yarışlar düzenlenmeli. Offshore yarış takımları kurulmalı.Umarım gelecek yıllarda en az bir Türk ekibini de bu trofede görürüz. Gene umarım bu büyük trofelere bizim bir yarışımız da dahil edilir.

Tabi bunun için dünyadaki yeni gelişmeleri ve trentleri yakından takip eden, vizyon sahibi başkanların olması ilk koşul. İki şamandıra dön gel, ya da bir ada dön gel şeklinde, adına da yat yarışı dediğimiz uyduruk organizasyonları düzenleyerek bu seviyelere ulaşmayı, bu yarışlara katılmayı, bu organizasyonları gerçekleştirmeyi, hayal bile edemeyiz.

Denizin tuzu yüzünüzden eksik olmasın. Volkan Yemlihaoğlu – IOYC